GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİ ÇALGILARI
VURMALI ÇALGILAR
Davul, def, darbuka, zil, bendir
davul
Davul, bilinen en eski vurmalı çalgılardan biridir. Ahşap,maden ya da pişmiş topraktan silindirik bir gövdeye gerilen deriden oluşur. El ya da sopayla çalınır. Biçimi değişse de dünyanın heryerinde ve her toplumda kullanılan bir çalgıdır.
Davulun diğer adları; köbürge, küvgür, tuğ, tavul, tabıl (babl)dır. Davul çalanlara davulcu, tabilzen, tabbal gibi adlar verilirdi. VIII. yüzyılda 'köbürge', daha sonraları 'tuğ' ve XI. yüzyılda 'küvrüğ' adını almıştır.Davul, en yaygın vurmalı çalgılardan biridir ve dünyadaki hemen bütün halkların kültürlerinde yeri vardır. Yazılı tarihten çok önce Eski Mısırlıların, Asurluların ve Uzakdoğuluların davulu kullandıkları bilinmektedir. Bilinen en eski daalahelanı versinvulun neolitik çağda yapılmış olmasına karşın, insanın ritim duygusunun çok daha önce gelişmiş olduğu sanılmaktadır.Amerika yerlileri dinsel törenlerinde dans ederken, tempo tutmak için davul çalarlardı. Afrika'nın Siyah halkı, hem dans ederken hem de şifreli vuruşlarla kabileden kabileye haber yollarken davulu kullanırdı. Afrika’da bu amaçla hâlâ davul kullanılmaktadır. Türk vurmalı çalgılarının sembolü olarak kabul edilmektedir. Davul tarihimizde çok değişik amaçlarla kullanılmıştır. Türkiye’nin her yerinde değişik cins ve boylarda davul bulunmaktadır. Kasnak, ip ve deri olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Tokmak ana ritmi, çubuk ise detayları çalmaktadır. Genellikle küçük davul, orta davul, büyük davul ve koltuk davulu gibi mahalli boyları ve adları bulunmaktadır. Türklerde kullanılan en eski çalgıdır. Sesinin gür oluşu ve etkisi nedeni ile bir haber aracı olarak ta kullanılmıştır.
Davulun diğer adları; köbürge, küvgür, tuğ, tavul, tabıl (babl)dır. Davul çalanlara davulcu, tabilzen, tabbal gibi adlar verilirdi. VIII. yüzyılda 'köbürge', daha sonraları 'tuğ' ve XI. yüzyılda 'küvrüğ' adını almıştır.Davul, en yaygın vurmalı çalgılardan biridir ve dünyadaki hemen bütün halkların kültürlerinde yeri vardır. Yazılı tarihten çok önce Eski Mısırlıların, Asurluların ve Uzakdoğuluların davulu kullandıkları bilinmektedir. Bilinen en eski daalahelanı versinvulun neolitik çağda yapılmış olmasına karşın, insanın ritim duygusunun çok daha önce gelişmiş olduğu sanılmaktadır.Amerika yerlileri dinsel törenlerinde dans ederken, tempo tutmak için davul çalarlardı. Afrika'nın Siyah halkı, hem dans ederken hem de şifreli vuruşlarla kabileden kabileye haber yollarken davulu kullanırdı. Afrika’da bu amaçla hâlâ davul kullanılmaktadır. Türk vurmalı çalgılarının sembolü olarak kabul edilmektedir. Davul tarihimizde çok değişik amaçlarla kullanılmıştır. Türkiye’nin her yerinde değişik cins ve boylarda davul bulunmaktadır. Kasnak, ip ve deri olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Tokmak ana ritmi, çubuk ise detayları çalmaktadır. Genellikle küçük davul, orta davul, büyük davul ve koltuk davulu gibi mahalli boyları ve adları bulunmaktadır. Türklerde kullanılan en eski çalgıdır. Sesinin gür oluşu ve etkisi nedeni ile bir haber aracı olarak ta kullanılmıştır.
def
Çok eskiden beri kullanılan yuvarlak bir kasnağın bir yüzüne deri geçirilmiş, vurularak çalınan bir çalgıdır. Ses elde etmek için, kasnak ortasına belirli aralıklarla küçük ziller yerleştirilmiştir, parmakla vurularak veya sallayarak çalınır. Çeşitli tartımlar elde edilebilir. Notası, Timbal, Davul veya Trampet partisi üzerine yazılır. Akort edilebilen defler de vardır.
darbuka
Darbuka, Orta Doğu'da kullanılan vurmalı bir çalgıdır ve daha çok oynak ve eğlence amaçlı müziklerde kullanılır. Darbukada Güm ve Tek olarak adlandırılan iki ses vardır: İlk ses, ritmin temelini sağlar ve aletin ortasına vurularak sağlanır, ikinci ses daha çok süsleme ve doğaçlama için kullanılır.
zil
Birbirine vurularak çalınan iki parçadan oluşmuştur. Notaları, Davul partisi ile birlikte yazılır. İstenilen etkiye göre çalabilecek çalıcı gereklidir. Dünyanın en ünlü ve en iyi zilleri; Türk zilleridir. Sesinin rengiyle ve tartım göreviyle ayrı özellik taşır. Üç yüz yıldan beri, Türk Zillerinin ününü; İstanbul' daki Zilciyan ailesi yürütmektedir.
BENDİR
Bendir, Klasik Türk Müziğinde kullanılan başlıca vurmalı ritim çalgılarından biridir.
Zilsiz büyük tef, nakkare ve kudümle birlikte kullanılır. Derisinin iç yüzüne boydan boya gerilen kiriş sayesinde aynı anda iki değişik tını çıkarabilir.
Bendir, Klasik Türk müziğinde ve özellikle Mevlevi zikr musikisinde daire veya def adıyla bilinen vurmalı çalgının Mağrip ülkelerine (özellikle Fas ve Cezayir'e) özgü biçimidir. Mağrip Arapçasından alınan bendir adı Türkiye'de 1980'lerden sonra yaygın kullanıma kavuşmuştur.
Genellikle 40 ila 55 cm çapında daire şeklindeki bir kasnağa deri germek suretiyle imal edilen bendirin belirgin bir özelliği, rezonans sağlamak amacıyla iç tarafına gerilen iplerdir. Aynı enstrüman 12. yüzyıldan itibaren Ortaçağ Avrupa müziğinde timbre veya tymbre (Fransızca) adıyla yaygın olarak kullanılmıştır. Arapça adın Fransızcadan aktarılmış olması kuvvetli olasılıktır.
Türkiye'de son dönemlerde kullanım alanı yaygınlaşmaya başlamış olup , ilahi müziğinin yanında Türk Halk Müziği'nde en çok kullanılan ritim aleti olmuştur.Bunun yanında Türkçe rock parçalarda da zaman zaman görülebilmektedir.
Standart çapı 52 cm'dir. Ses kalitesi bendirin kasnağına ve maddesine göre değişir. Plastikten veya deriden yapılır. Deriden yapılan bendirlerde kasnaklardaki vidaları sıktıkça ses tonu değişir, aynı zamanda çakmak-kibrit yardımıyla deri 2 dakika kadar ısıtıldığı zaman daha kaliteli ses elde edilir.
Zilsiz büyük tef, nakkare ve kudümle birlikte kullanılır. Derisinin iç yüzüne boydan boya gerilen kiriş sayesinde aynı anda iki değişik tını çıkarabilir.
Bendir, Klasik Türk müziğinde ve özellikle Mevlevi zikr musikisinde daire veya def adıyla bilinen vurmalı çalgının Mağrip ülkelerine (özellikle Fas ve Cezayir'e) özgü biçimidir. Mağrip Arapçasından alınan bendir adı Türkiye'de 1980'lerden sonra yaygın kullanıma kavuşmuştur.
Genellikle 40 ila 55 cm çapında daire şeklindeki bir kasnağa deri germek suretiyle imal edilen bendirin belirgin bir özelliği, rezonans sağlamak amacıyla iç tarafına gerilen iplerdir. Aynı enstrüman 12. yüzyıldan itibaren Ortaçağ Avrupa müziğinde timbre veya tymbre (Fransızca) adıyla yaygın olarak kullanılmıştır. Arapça adın Fransızcadan aktarılmış olması kuvvetli olasılıktır.
Türkiye'de son dönemlerde kullanım alanı yaygınlaşmaya başlamış olup , ilahi müziğinin yanında Türk Halk Müziği'nde en çok kullanılan ritim aleti olmuştur.Bunun yanında Türkçe rock parçalarda da zaman zaman görülebilmektedir.
Standart çapı 52 cm'dir. Ses kalitesi bendirin kasnağına ve maddesine göre değişir. Plastikten veya deriden yapılır. Deriden yapılan bendirlerde kasnaklardaki vidaları sıktıkça ses tonu değişir, aynı zamanda çakmak-kibrit yardımıyla deri 2 dakika kadar ısıtıldığı zaman daha kaliteli ses elde edilir.